Atla
Tüm Basın Bültenleri

Automechanika Istanbul 2025, Türkiye otomotiv tedarik sanayisinin, dünyayla rekabet gücünü artırabilmesine olanak sağlayacak

21 May 2025

2024 yılında Türkiye otomotiv tedarik sanayisi için fırsatlarla birlikte zorlukların da bir arada yaşandığını ifade eden Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Türkiye otomotiv tedarik sektörü için rekabet gücünü korumak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için teknoloji yatırımları ve katma değerli üretim büyük önem taşıyor. Automechanika Istanbul bu gücümüzü artırabilmemize olanak sağlayan oldukça önemli bir platform” dedi.

Türkiye otomotiv tedarik sanayisi, 2024 yılında hem fırsatların hem de zorlukların bir arada yaşandığı dinamik bir dönemden geçti. Küresel üretim sıralamasında yükseliş ve ihracat gelirlerindeki artış önemli başarılara işaret ederken, Avrupa Birliği'ndeki regülasyon değişiklikleri sektörün vizyonunu değiştirmesini sağladı. Bu süreçte ise rekabet gücünü korumak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için Türkiye otomotiv tedarik sanayisi teknoloji yatırımları ve katma değerli üretim için çalışmalarını hızlandırdı.

“Fuarda dijitalleşme ve yüksek katma değerli üretim teknolojilerine vurgu yapacağız”

Türkiye otomotiv tedarik sektörünün, her yıl olduğu gibi bu yıl da Automechanika Istanbul fuarına yoğun ilgi gösterdiğine dikkat çeken Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Avrupa’nın en büyük uluslararası otomotiv endüstrisi fuarlarından biri olan Automechanika Istanbul, sektörümüz için yeni teknolojilerin tanıtıldığı, küresel iş birliklerinin temellerinin atıldığı ve Türkiye'nin üretim gücünün dünyaya gösterildiği stratejik bir platform olma özelliği taşıyor. 2025 yılı itibarıyla sektörde dönüşüm rüzgarları daha da hız kazandı. Özellikle elektrikli, bağlantılı ve otonom araç teknolojilerinin ön plana çıktığı bu dönemde, Automechanika Istanbul 2025’in sunduğu fırsatlar, Türk otomotiv tedarik sanayisi için kritik öneme sahip. Fuar aracılığıyla; yerli üreticilerin küresel pazarlarda daha fazla yer alması, ihracat ağlarının genişlemesi ve ileri teknolojilere adaptasyon konusunda önemli kazanımlar elde etmesini bekliyoruz. Elektrikli araçlara yönelik batarya çözümleri, otonom araçlar için geliştirilen sensör ve yazılım sistemleri, bağlantılı araç teknolojileri ve sürdürülebilir üretim modelleri, fuarda öne çıkacak başlıca alanlar arasında yer alıyor. Firmalarımız, bu yenilikçi teknolojilerle hem yerli pazarda rekabet avantajı elde etmeyi hem de uluslararası arenada güçlü iş birliklerine imza atmayı hedefliyor.” diye konuştu.

“Fuar, Türkiye otomotiv tedarik sektörünü geleceğin mobilite dünyasına taşıyacak”

Sektörün Automechanika Istanbul 2025’e hazırlanırken; AR-GE yatırımlarını artırmak, dijitalleşme süreçlerini hızlandırmak ve yüksek katma değerli üretime odaklanmayı temel öncelikleri arasına aldığını söyleyen Birinci, “Bu kapsamda, batarya teknolojileri, güç elektroniği, yazılım geliştirme ve veri analitiği gibi geleceğin anahtar teknolojileri üzerine yoğunlaşan projelerle fuara katılım sağlıyoruz. Automechanika Istanbul 2025’in, Türkiye otomotiv tedarik sektörünü geleceğin mobilite dünyasına taşıyacak önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Yerli firmalarımızın bu platformda göstereceği başarı hem sektörümüzün küresel rekabet gücünü artıracak hem de ülkemizin teknolojik dönüşümüne katkı sağlayacak” dedi.

Türkiye, dünyada araç üretiminde 10. sırada

Yakup Birinci, 2024’ün Türkiye otomotiv tedarik sanayisi açısından zorlu ancak önemli fırsatlar sunan bir yıl olduğunu söyledi. Yıl genelinde toplam araç üretiminin 1 milyon 466 bin adetle, bir önceki yılki 1 milyon 570 bin adet üretimin gerisinde kaldığını ifade eden Birinci, “Ancak bu düşüşe rağmen, ihracat tarafında 37 milyar dolarlık gelir ve birim fiyatlardaki artışla sektörümüzün direnci ve esnekliği net biçimde ortaya kondu. Öte yandan, Avrupa’daki regülasyon değişiklikleri ve ana sanayilerden yeni projelerin sınırlı gelmesi, önümüzdeki yıl için ihracatta yüzde 10’luk bir daralma riskini barındırıyor. Türkiye'nin araç üretiminde dünya sıralamasında 10’uncu sıraya yükselmesi, hepimiz için sevindirici bir gelişme. Ancak bu başarının kalıcı olabilmesi için daha yüksek katma değerli üretim, güçlü iş birlikleri ve uzun vadeli bir vizyonla ilerlememiz gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye’de ithal araç oranı yüzde 70

Türkiye’nin iç pazarındaki ithalat oranlarındaki artışın, sektör açısından stratejik bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Birinci, “1 milyon 285 bin adetlik pazarda ithal araçların yüzde 70’lik paya ulaşması, yerli üretimin desteklenmesi adına politikalar geliştirilmesini zorunlu hale getirdi.  1,5 milyon adetlik pazar büyüklüğü ve yüzde 70 yerlilik oranı, bugünün koşullarında bir opsiyon değil, sürdürülebilir büyüme için vazgeçilmez bir gereklilik haline geldi. Bu hedeflere ulaşmak hem sektör hem de ülke ekonomisi için de kritik önem taşıyor” dedi.

“Küresel regülasyonlara uyum, rekabet üstünlüğüne dönüşecek bir fırsat”

2024 yılında, otomotiv tedarik sanayisi açısından hem içeride hem dışarıda önemli kırılmaların yaşandığına dikkat çeken Birinci, “Avrupa Birliği’nin yeni emisyon ve sürdürülebilirlik regülasyonları, firmalarımız üzerinde ciddi bir dönüşüm baskısı oluşturdu. Bu da teknik adaptasyon, ilave maliyetler ve rekabet kaybı anlamına geldi. Öte yandan, ana sanayinin yeni araç platformlarında yeterince pozisyon alamaması, özellikle kapasite kullanımı ve yatırım planlamaları üzerinde olumsuz etkiler yarattı. İç pazarda ise ithal araçların yüzde 70 gibi yüksek bir paya ulaşması, yerli üreticiler için ciddi bir tehdit oluşturdu ve üretim ekosistemini zayıflattı. Bu tablo karşısında, TAYSAD olarak, yaklaşımımız çok net: Krizi fırsata çevirecek yapısal adımları hızlandırmak. Tedarik sanayimizin katma değerli üretime yönelmesi, AR-GE’ye dayalı büyümesi, dijitalleşmeyi ve çevikleşmeyi bir zorunluluk haline geldi. Bu kapsamda hem üyelerimizin teknoloji yatırımlarını destekliyor hem de kamu politikalarının yerli üretimi önceliklendiren teşvik mekanizmalarıyla güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Küresel regülasyonlara uyumu, rekabet üstünlüğüne dönüşecek bir fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu.

“Üretim sayısını, 2 milyon 400 bin seviyesine çıkartmayı hedefliyoruz”

2025 yılına ilişkin beklentilerin temkinli ve net hedeflerle şekillendiğini söyleyen Birinci, “Dünya genelinde araç üretiminin, geçtiğimiz yıl olduğu gibi 92 milyon 500 bin seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Avrupa’da ise üretimin geçen yıla paralel olarak 17 milyon 350 bin adet civarında kalması öngörülüyor. Türkiye’deki toplam üretimin ise 1 milyon 400 bin adede gerileyeceği tahmin ediliyor.”

"Önümüzdeki 4 yıl için öncelikli hedefimiz, Türkiye'deki toplam üretimi 1,4 milyon seviyelerinden 2,4 milyona çıkarmak ve bu artışı yüksek teknolojiye dayalı, sürdürülebilir ve yerli katma değeri yüksek üretimle sağlamak. TAYSAD 5.0 vizyonumuz, bu hedefin temelini oluşturuyor. Çevik yapılarla değişime hızla uyum sağlamak, dayanıklı tedarik zincirleri kurmak ve küresel rekabette öne çıkacak şekilde üretim kalitemizi ve verimliliğimizi artırmak istiyoruz. Sektörümüzün hem bugünü hem de geleceği için, bu ilkeler çerçevesinde dönüşüm yolculuğumuzu sürdürüyoruz.” dedi.

Automechanika Istanbul

12 – 15 Haziran 2025, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi